-
1 kendisi
-
2 kendisi
үзе -
3 kendisi
pron. oneself, herself, himself, itself, he who, he, her* * *1. herself 2. himself 3. itself 4. thing in itself -
4 kendisi almak
help oneself -
5 kendisi
xwe -
6 kendisi
-
7 kendisi
ежьыр/ езыр -
8 kendisi
a) herself, himself b) he, she -
9 kendisi
özü -
10 o kendisi bilmez nérede kaldı ki başkasına öğretsin
он са́м-то не зна́ет, где уж тут ему́ други́х учи́тьTürkçe-rusça sözlük > o kendisi bilmez nérede kaldı ki başkasına öğretsin
-
11 ta kendisi
он са́мый -
12 bizzat kendisi
adv. in the flesh -
13 şeytanın ta kendisi
n. a devil incarnate -
14 kendi işini kendisi gören kimse
xumal -
15 kendi, kendisi
ежь -
16 ta kendisi
his very self -
17 özü
kendisibizzat, kendi, kendisi -
18 help oneself
kendisi almak* * *1) ((with to) to give oneself or take (food etc): Help yourself to another piece of cake; `Can I have a pencil?' `Certainly - help yourself; He helped himself to (= stole) my jewellery.) almak2) ((with cannot, could not) to be able to stop (oneself): I burst out laughing when he told me - I just couldn't help myself.) kendini alamamak -
19 үзе
kendisi, kendi -
20 خودش
kendisi
См. также в других словарях:
ta kendisi — (ta kısa söylenir) o kimse, tastamam kendisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
el için kuyu kazan, evvela kendisi düşer — başkasına tuzak hazırlayan kimse, bu tuzağa ondan önce kendisi düşer anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazdığı çukura (veya kuyuya) kendisi düşmek — başkası için hazırladığı kötülüğe kendi uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelin altın taht getirmiş, çıkmış kendisi oturmuş — toplum içine giren bir kimsenin kendi kullanacağı eşyasının değerli olup olmaması başkalarını ilgilendirmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmek elden su gölden — kendisi çalışmayıp başkasının kazancıyla geçinme durumu anlamında kullanılan bir söz Ekmek elden su gölden hazır parayla yaşayan tuzu kurular sözümüzün dışında. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkadan söylemek — kendisi bulunmadığı bir yerde bir kimseyi çekiştirmek, dedikodusunu yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çeklnmek — kendisi için kitaba nokta koymak II, 149 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
elgenmek — kendisi içln elemek I, 255 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
AN-İL-GIYAB — Kendisi yokken, gıyabında, arkadan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Bİ-Z-ZAT — Kendisi, aslında. Kendi zatı ile. Binefsihi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÜSN-Ü BİZZAT — Kendisi bizzat güzel olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük